Eğitimci Yazar Metin Uçar, Cemre Koleji'nde öğretmenlerimize yaptığı konuşmada, eğitimde manevi iklimin önemine değindi. İlim ve bilim arasındaki farktan bahseden Uçar, ilim insanı olmanın niteliklerini anlattı. Üreten, üretirken paylaşan ilim ortamını oluşturmak gerektiğini belirten Uçar, dilin önemine dikkat çekti.
Eğitimin uyduruk kelimelerle hedefine ulaşmasının mümkün olmadığını kaydeden Uçar; "Eğitimde esas olan, söylemek değil yapmaktır. Eğitimci rol model olandır. Öyle zamanlar vardır ki öğretmen çocuk tarafından anne babadan önce algılanır." dedi.
Uçar, manevi eğitimde rol model olmanın önemiyle ilgili Hz. Ömer örneğini şu şekilde verdi: "Gözlerinin önünde bir kurdun kuzuyu kaptığını gören iki sahabi H.z Ömer'in o anda vefat ettiğini anlarlar. Çünkü Hz. Ömer kimseye zulmetmediği için kurt da kuzuya zulmetmez."
Etrafa hikmetle bakmanın kişiye kazandıracağı manevi zenginliklere atıfta bulunan Uçar, "Marifet Dili"ni oluştumanın yollarından bahsetti.
Dilin kültür ve yaşam üzerindeki öneminin altını çizen Uçar, bir örnekle konuşmasına devam etti. Yazar, hiç et yemeyen bir kabilenin günün birinde bu kuralı bozmak zorunda kaldığında işe dilden başladığını, "keçi" ve "yonca" kelimelerini değiştirdiklerinde bunun nasıl bütün toplumu etkilediğini gösterdi.